Tebriz, İran’ın en eski şehirlerinden birisi ve Doğu Azerbaycan’ın en önemli şehri ve başkentidir. Tebriz halkı dindarlık, cesaret ve özgürlükleri ile tanınır.
Tebriz’in ne zaman kurulduğu hakkında kesin bilgi yoktur. Bazı araştırmacılara göre, şimdiki Tebriz şehri, Ermenistan’ın Part hükümdarları zamanında, Ermenistan’ın başkenti olan Tavrez şehrinin harabeleri uzerinde yapılmıştır. Cambridge Üniversitesi’nin baskısı olan İran Tarihi kitabında, Tebriz şehri, Sasaniler döneminin başlangıç zamanında, uç ve ya dördüncü yüzyılında ya da büyük olasılıkla yedinci yüzyılda inşa edilmiştir.
İslamiyet öncesi Tebriz’in tarihi ile ilgili pek çok bilgi yoktur ama İslamiyet sonrası Tebriz ile ilgili bir çok bilgi ile karşılaşıyoruz. Tebriz şehri tarih boyunca bir çok kez yıkılmış ve yeniden inşa edilmiştir. Tebriz, İslam döneminin başlangıcında İran’ın en ünlü şehirlerinden biri sayılırdı. İlhanlılar zamanı şehrin en parlak dönemi olarak bilinir. Tebriz şehri Ak koyunlular ve kara koyunlular’ın başkenti, Safevi imparatorluğun ilk başkenti ve Muhammed Ali Şah’ın zulmüne karşi olan Meşrutiyet devriminin başlangıcı olarak tanınıyor.
Tebriz şehri, İran ve Osmanlı sınırına yakın olması nedeni ile, Osmanlı Devleti’nin tehditleri karşısında savunmasız kalmıştır ve bir kaç kez Osmanlılar tarafından tasarruf edilmiştir, bu nedenle İran’ın ikinci Safevi imparatoru olan Şah Tahmasb, başkenti Kazvin şehrine nakletmeye karar verdi. Safevi döneminde, Tebriz şehri, İlhanlilar döneminin ticari ve ekonomik canlanmasını yeniden geri kazanmıştır. Bu şehir bir ekonomik krizi sonrası, Kaçar doneminde yeniden canlanmış ve İran prensleri’nin ikamet merkezi olmuştur.